Moskova'da 22 Mart akşamı düzenlenen terör saldırısı sonucunda 137 kişi hayatını kaybetti. DAEŞ'in üstlendiği saldırıda yaşananları, o ana tanıklık eden kurbanlar anlattı. Katliama tanık olanlardan bazıları ailesine siper oldu, bazıları insanların kaçmalarına yardım etti... İşte vahşet dolu gecenin tanıkları ve onların gözünden o gece yaşananlar...
Rusya'da 22 Mart 2024 akşamında, son 20 yılın en kanlı terör saldırısı düzenlendi. Resmi verilere göre saldırı sonucunda 137 kişi yaşamını kaybetti. Onlarca insan da yaralandı Komsomolskaya Pravda'nın aktardığına göre, binanın içinde bir dizi patlama sesi yankılanmaya başladığında konser için alana gelen misafirlerden bazıları koridorda oturuyordu, diğerleri ise kıyafetlerini vestiyerlere teslim ediyordu.
Kamuflajlı saldırganlar alan ulaştığında acımasızca önlerine çıkan herkese ateş etmeye başladı. Saldırı giriş alanında başladı, silahlı dört kişi kapılardan girer girmez silahlarını ateşledi. Salondaki koltuklarına yerleşmeye başlayan konuklar silah seslerini duydu ve hayatları için kaçmaya başladılar. Saldırının kurbanları montları ve paltoları olmadan binadan tahliye edildi. Soğuk Moskova akşamında, kurbanların çoğu ince giysilerle sokakta kalmıştı.
Trajedinin bir görgü tanığı, "Sokakta ebeveynleriyle birlikte çocuklar da gördüm, yakındaki kafelerde ısınıyorlardı. Hareket kabiliyeti kısıtlı insanlar da vardı. Birinin tekerlekli sandalyeyle nasıl dışarı çıkarıldığını bizzat gördüm" diye konuştu. Bahsettiği kişi tahliye edilenlerden biri olan Anna'nın serebral palsi hastası 16 yaşındaki oğluydu. Genç çocuk grubun hayranıydı ve uzun zamandır konseri bekliyordu ancak salona girecek vakti olmamıştı.
Oğlunu tekerlekli sandalyeyle dışarı kaçrımaya çalışan Anna, hoparlörlerden yankılanan "Binadan çıkın, asansörü kullanmayın" seslerini duydupu anda oğlunu saklamaya çalıştı. Genç kadın tüm gücüyle savaştığı anları, "İlk önce kimsenin tercih etmediği merdivenlere baktım. Ezilmemek ve kimseyi rahatsız etmemek için oraya inmeyi düşündüm. Ancak bir kız kanlar içinde yerde yatıyordu ve hareket etmiyordu. Herkesin kaçtığı yere gittik. Birkaç kişi bize yardım etti ve oğlumu birinci kata indirdiler. Bunun için onlara çok teşekkür ederim! Onlar bizim kurtarıcı meleklerimiz!" diye anlattı.
İnsanlar birbirlerine yardım etmeseydi çok daha fazla mağdur olabilirdi. Kahramanlardan biri terör saldırısının olduğu gün eşiyle birlikte konsere geldi. Silah sesleri başladığında büyük bir karhaşa çıktı. İnsanlar acil çıkışın olduğu sahneye koştu ama... Teröristlerden biri tam orada durdu ve soğukkanlılıkla herkese yakın mesafeden ateş etmeye başladı.
O anda yaşananları bir görgü tanığı, "Bir adam terörist silahını tekrar doldururken ortaya çıktı ve tam anlamıyla teröristin üzerine atladı. Onu yere düşürdü, silahını aldı ve silahının dipçiğiyle dövdü!" diye anlattı. Bu kahraman adam sayesinde onlarca kişi kaçmayı başardı. Konsere eşiyle gelen adam, "Karıma baktım, gözlerinde vahşi bir korku gördüm ve harekete geçmem gerektiğini fark ettim" dedi.
Teröristi etkisiz hale getirme sürecini ise şu sözlerle anlattı: "Terörist silahını yeniden doldurmaya başladı. Eşimi ittim, etrafından koştum, bir elimle makineli tüfeği alıp aşağı çektim, diğer elimle de kafasına vurdum. Onu boynundan tuttum ve dövmeye devam ettim. O sırada başka bir adam yanıma koştu ve o da ona birkaç kez vurdu. Bunun sonucunda terörist bayıldı" Böylece cesaret örneği gösterek iki adam yüz kişiyi kurtarmış oldu.
Konser alanına düzenlenen terör saldırısında insanları kurtaran bir diğer kahraman ise 15 yaşındaki öğrenci İslam'dı. Sekizinci sınıf öğrencisi yarı zamanlı vestiyer görevlisi olarak çalışıyordu ve militanlardan birkaç metre uzaktaydı. Vestiyer görevlisi çocuk o anları, "Arka çıkışların nerede olduğunu biliyoruz. Teröristlerden birini gördüm. Sakallı, elinde silahla. Eğer gidersem yüzlerce kişinin öleceğini anladım" diye anlattı. Bulabildiği herkesi dışarı çıkardı ve daha sonra evine gitti.
42 yaşındaki Oleg Shikhovtsev, eşi Galina ve 19 yaşındaki kızı Natalya ile konsere geldi. Salondaki yerlerine oturduktan 5 dakika sonra saldırısı başladı Oleg'in eşi Galina,"İnsanlara teş etmeye başladıklarında Oleg bizim önümüze geçti. Onu vurdular, üzerime düştü. Ben sıraların arasında onun altındaydım, kızım da onun yanında yatıyordu. Kanaması vardı. Bir kurşun da kızıma isabet etti. Kızıma fısıldadım: 'Kıpırdama, ölmüş gibi davran' Militanlar da kanlar içinde olduğumuzu görünce öldüğümüzü sanıp etrafımızdakileri vurdular" diye konuşştu.
Eşinin ölüm anını acı içinde anlatan kadın, 10-15 dakika sonra silah seslerinin kesildiğini bu noktada kaçmak için anonslar yapıldığını söyledi. Galina, "Kocamın artık nefes almadığını fark ettim, Kızımı omzundan tuttum ve dışarı çıkmaya başladık. Cesetlerin üzerinden geçtik... Etraftaki her şey yanıyordu" dedi.
Terör saldırısının gerçekleştiği konser alanında sahne alacak grup Picnic'in asistanı da kurbanlardan biriydi. Ekaterina Kushner, hayatta kalanlar arasında iki gün boyunca arandı. Ne yazık ki, ölümle ilgili bilgi grubun yönetimi tarafından doğrulandı: "Ekaterina Gennadievna Kushner, Crocus Belediye Binası'na düzenlenen terör saldırısında öldü. Onu parlak hafızasıyla hatırlayacağız." Ancak trajedi sırasında kendisi de alışveriş merkezinde bulunan Leningrad Bölgesi Devlet Senfoni Orkestrası'nın şefi Mikhail Golikov, sanatçılarını kurtardı. Ateş edenleri gördüğünü ve kelimenin tam anlamıyla içgüdüsel olarak müzisyenlerini uzaklaştırdığını söyledi.