Araştırmacılar, 572 yıl önce Roma İmparatorluğu'nun çöküşüne "küçük buzul çağının" katkıda bulunduğunu gösteren kanıtlar buldu.
Uzmanlar uzun zamandır Dünya'nın iklimindeki bir değişikliğin imparatorluğu zayıflatarak siyasi istikrarsızlık, ekonomik gerileme, yabancı kabilelerin istilası ve diğer stres faktörlerine karşı daha savunmasız hale getirmiş olabileceği teorisini ortaya atıyor.
Şimdi ise yeni bir çalışma, Geç Antik Küçük Buzul Çağı (LALIA) olarak adlandırılan kısa süreli yoğun soğumanın Roma İmparatorluğu'nu Milattan Sonra 1453'te çöküşe hazırladığı iddiasını güçlendirdi.
Daily Mail'de yer alan habere göre ekip, İzlanda'da bu olayın daha önce düşünülenden daha şiddetli olduğunu ve dolayısıyla Doğu İmparatorluğu'nun çöküşünde kilit bir rol oynadığını gösteren jeolojik kanıtlar buldu.
ANTİK ROMA İKİ PARÇAYA BÖLÜNDÜ
MS 286 yılında Antik Roma iki parçaya bölündü: Batı İmparatorluğu ve Doğu İmparatorluğu.
Bu iklimsel değişim MS 540 civarında başladığında Batı Roma İmparatorluğu çoktan çökmüştü. Yaklaşık 60 yıl önce bir Cermen kralı tarafından fethedilmişti.
Ancak çalışmanın yazarlarından ve Southampton Üniversitesi'nde Yer Bilimleri profesörü olan Dr. Thomas Gernon DailyMail.com'a yaptığı açıklamada, sıcaklıklardaki küresel düşüşün Doğu İmparatorluğu üzerinde çok önemli bir etkisi olduğunu söyledi.
LALIA, güneş ışığını engelleyen üç büyük volkanik patlamanın külleri tarafından tetiklendi. Bu patlama 200 ile 300 yıl sürdü ve Avrupa'da Roma İmparatorluğu'nu yeniden şekillendirirken, istikrarsızlaştırmış olabilecek kitlesel göçlere neden oldu. Profesör Gernon, “Söz konusu olay günümüz standartlarına göre çok soğuktu ve Avrupa genelinde sıcaklıklar tahminen 1,8 ilE 3,6 derece arasında düştü” dedi.
Bu çok fazla bir şey gibi görünmese de, yaygın mahsul kıtlığına, hayvan ölümlerinde artışa, gıda fiyatlarında keskin bir yükselişe ve nihayetinde İmparatorluk genelinde yaygın hastalık ve kıtlığa neden olmak için yeterliydi" diye ekledi.
ÇOK SAYIDA MUMYA BULUNDU
Mısır mezarlarında altın diller ve tırnaklarla süslenmiş bir düzineden fazla mumya bulundu. Örneğin, LALIA MS 541'de başlayan ve dünya çapında 30 ile 50 milyon insanın ölümüne neden olan Justinianus Vebası ile aynı döneme denk gelmiştir. Bu, o dönemdeki küresel nüfusun yaklaşık yarısı.
Profesör Gernon, “Bu olaylar, neredeyse sürekli savaş, İmparator Justinianus yönetiminde toprak genişlemesi ve iç dini çatışmalarla uğraşan Doğu İmparatorluğu'nun çalkantılı bir dönemiyle örtüşüyordu” dedi.
Doğu Roma İmparatorluğu'nun çöküşü buzul çağının başlamasından yüzyıllar sonra gerçekleşmiş olsa da, bazı tarihçilerin LALIA'nın imparatorluğun bu krizlerden kurtulmasını büyük ölçüde sınırladığına ve daha uzun vadeli yapısal gerilemeye katkıda bulunduğuna inandığını açıkladı.
Gernon, bu şekilde, "LALIA'nın Doğu İmparatorluğu'nun zayıfladığı bir anda dengeyi değiştirmeye yardımcı olması muhtemel görünüyor" dedi. Profesör Gernon ve meslektaşları bu teoriyi destekleyecek yeni jeolojik kanıtlar buldu.
"HİÇBİR ŞEYE BENZEMİYORDU"
Araştırmacılar, İzlanda'nın kuzeybatı kıyısındaki yükseltilmiş bir sahil terasında bulunan olağandışı kayaları, yaşlarını ve kökenlerini belirlemek için inceledi. Queen's Üniversitesi'nde tektonokimya doçenti ve başyazar olan Dr. Christopher Spencer yaptığı açıklamada, “Bu kayaların bir şekilde yersiz göründüğünü biliyorduk çünkü kaya türleri bugün İzlanda'da bulunan hiçbir şeye benzemiyordu, ancak nereden geldiklerini bilmiyorduk” dedi.
Ekip bu soruyu yanıtlamak için kayaları parçalara ayırdı, yüzlerce küçük zirkon mineral kristalini çıkardı ve analiz etti. Spencer, “Zirkonlar esasen, ne zaman kristalleştikleri ve bileşimsel özellikleri de dahil olmak üzere hayati bilgileri koruyan zaman kapsülleridir” diye konuştu.
Yaş ve kimyasal bileşimin birleşimi, adli tıpta yapıldığı gibi, Dünya yüzeyinin şu anda maruz kalan bölgelerinin parmak izini almamızı sağlıyor.
İKİ ŞEYE İŞARET EDİYOR
Geology dergisinde yayınlanan bulgular, kayaların LALIA sırasında sürüklenen buzdağları tarafından bu konuma getirildiğini gösterdi.
Spencer, “Bu, buzdağlarının İzlanda'ya büyük Grönland kaldırım taşları taşıdığına dair ilk doğrudan kanıt” ifadesini kullandı.
Profesör Gernon, bunun iki şeye işaret ettiğini açıkladı. Birincisi, Grönland Buz Tabakası LALIA sırasında normalden daha belirgin bir şekilde büyüyor ve geri çekiliyordu.
İkincisi, iklim o dönemde özellikle soğuk olmalı, "Buzdağlarının İzlanda'daki jeolojiye ulaşması ve belirgin bir şekilde etkilemesi için yeterince soğuk" dedi. Bu durum, LALIA'nın Doğu Roma İmparatorluğu üzerinde önemli bir baskı yaratmış olabileceğini ve imparatorluğun çöküşündeki rolüne işaret eden kanıtların giderek arttığını gösteriyor. Profesör Gernon, “Kesinlikle açık olmak gerekirse, (LALIA)başladığında Roma İmparatorluğu zaten düşüşteydi” diye belirtti.
Ancak bulgularının kuzey yarımküredeki iklim değişikliğinin daha önce düşünülenden daha şiddetli olduğu fikrini desteklediğini sözlerine ekledi. Gerçekten de iklim değişikliği, katkıda bulunan birkaç faktörden biri olmaktan ziyade, muhtemelen büyük toplumsal değişimin ana itici güçlerinden biriydi.