İstanbul'da depreme hazırlık kapsamında riskli bir binaların yıkımı sürüyor. Güngören'de riski olan binanın yıkımı sırasında, bitişik apartmandaki evin mutfak duvarı da yıkıldı. Mutfak ve balkon darmadağın hale gelirken ev sahibi, kepçenin balkonuna girdiğini dile getirip "İçerideki bütün cihazlarım sıkıntılı, halılar, buzdolabı, yiyecekler, her şey çok kötü, durumda." dedi.
25 Mart Pazartesi günü, Haznedar Mahallesi’nde riskli bir binanın yıkımı gerçekleştirildi. Özel bir şirketin, kepçe kullanarak gerçekleştirdiği yıkım sırasında, yıkımı yapılan binanın bitişiğinde bulunan apartmanın duvarları zarar gördü.
Beş katlı apartmanın 3'üncü katında bulunan evin mutfak duvarının bir kısmı kepçenin müdahalesiyle yıkıldı. Apartmanın diğer balkon duvarları da yıkım sonrasında açıkta kaldı. Yaşananları gören çevredeki esnaf, evin sahibi Banu Cihangir’e ulaşarak durumu haber verdi. Ev sahibi Banu Cihangir, dört kişilik ailesiyle yaşadığı evine girdiğinde mutfak ve balkonunun darmadağın halde olduğunu, duvarda yaklaşık bir buçuk metrelik bir delik açıldığını gördü. Ev sahibinin şirket yetkilileriyle zararın karşılanması konusunda iletişime geçmesiyle akşam saatlerinde ara verilen yıkım çalışmaları sonrasında, zarar gören ev bir gün boyunca mutfak duvarı yıkılı halde bırakılırken ertesi gün yıkılan noktanın bir bölümüne tuğla ile duvar örüldü. Bir bölümü ise açık bırakıldı. Duruma isyan eden Cihangir, mutfak eşyaları, duvar ve balkonundaki zararın yıkımı yapan şirket tarafından karşılanmasını talep etti. Apartmanın birçok noktasında çatlak oluştuğu, yıkım çalışmalarının ise hala devam ettiği görüldü.
Yaşananları anlatan ev sahibi Banu Cihangir, "Dün bitişiğimizdeki binada yıkım başladı. Hiçbir haberimiz yoktu. Zararımı görüyorsunuz, balkonum gitti, buzdolabım aynı şekilde, soğutucu yok. Tamamen mağduriyet yaşıyorum. Bir taraf yıkılırken, diğer tarafa bu şekilde zarar vermek ne kadar doğru? Bu nasıl bir çalışma şekli anlam veremedim. Güvenlik önlemi yok. Tüm gece burası bu şekildeydi, sokak hayvanları evin içine girdi, içerideydi." diye konuştu. Yıkım yapan şirketin yalnızca mutfağın yıkılan duvarını tuğla ile ördüğünü belirten Cihangir, "Aşağıdaki dükkanda çalışanlar bize haber verdiler. Gelip gördüğümüzde bu tabloyla karşılaştık. Tabi ki şok olduk, ne yapacağımızı şaşırdık. Hani evi düzgün bırakıp çıkıyorsunuz, geldiğinizde bambaşka bir şeyle karşılaşıyorsunuz. "Duvar örülmeye başladı, ama ne kadar sağlıklı? Bu örüldüğü anlamına mı geliyor. Ayrıca yan tarafı da yapmayacaklarını, boş bırakacaklarını söylediler. Orada da duvar vardı. Zarar bir tek bende de değil, alt katın da balkonu gitti. Zararı giderecekler mi bilemiyoruz, konuşmaya çalışıyoruz, net bir cevap da alabilmiş değiliz açıkçası." ifadelerini kullandı.
Cihangir, "Dört kişilik bir aileyiz, ikisi çocuk. Kesinlikle güvenli değil, çocuklar dün akşam da evde kalmak istemediler haklı olarak. Bir yer tahsis edilebilir, bize konaklama karşılanabilir, bir otel ayarlanabilirdi diye düşünüyorum. Bir çözüm sunulmadı. Belediye ile görüşüp maddi, manevi hasarımızın nasıl karşılanacağını sorduğumuzda onlar olumlu konuşuyor, farklı yanıtlar alıyoruz. Aracı firma ise bambaşka şeyler söylüyor. Sonuç neye varacak bekliyoruz." şeklinde konuştu. Evdeki eşyalarının zarar gördüğünü ifade eden Cihangir, "Kepçeyle yıkarken olmuş, yani aslında kepçe bizim balkonumuza girmiş. İçerideki bütün cihazlarım sıkıntılı, halılar, buzdolabı, yiyecekler, her şey çok kötü, durumda. Buzdolabının içindekiler bozuldu. Düşünemiyorum bu masrafın boyutunu, temizliği de katarsak. Çok kötü bir haldeyiz ve bir an önce çözüme ulaşmasını istiyoruz." dedi.