Rusya'nın başkenti Moskova'daki terör saldırısını gerçekleştirilen teröristler ifadelerinde Rusya'ya Türkiye üzerinden giriş yaptıklarını ifade etmişlerdi. Rus basınında da gündeme gelen konuyla ilgili güvenlik kaynakları harekete geçti. Teröristlerin hangi amaçla Türkiye'ye giriş yaptıkları ve ne kadar süre Türkiye'de kaldıkları ortaya çıkarıldı.
Terör örgütü DAEŞ'in üstlendiği Moskova'daki terör saldırısını gerçekleştiren saldırganlarla ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıktı.
Teröristler ilk ifadelerinde Türkiye'den Rusya'ya geçtiklerini ifade etti. Bu ifadeler üzerine harekete geçen güvenlik kaynakları, teröristlerin Türkiye'ye hangi tarihlerle ve ne amaçla giriş yaptıklarını ortaya koydu.
Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Tacik saldırganlardan ikisinin uzun süredir Moskova'da ikamet ettiği, Rusya'daki ikamet sürelerini uzatmak için ülkeden çıkış yapmaları gereken saldırganların, coğrafi yakınlığı ve Rusya-Ukrayna Savaşı sonrasına uygulanan ambargoların fazla seçenek bırakmaması nedeniyle Türkiye'ye geldikleri belirlendi.
Haklarında herhangi bir "arama kaydı" bulunmayan saldırganların pasaportlarını kullanarak Türkiye ve Rusya arasında seyahat edebildiği belirtildi.
Saldırganlardan Shamsidin Fariduni'nin 20 Şubat'ta havayoluyla Rusya'dan Türkiye'ye giriş yaptığı, İstanbul Fatih'te bir otelde kaldıktan sonra 2 Mart'ta İstanbul Havalimanı'ndan Rusya'ya gittiği tespit edildi.
Diğer saldırgan Saidakrami Murodali Rachabalizoda'nın ise 5 Ocak'ta İstanbul'a gelerek Fatih'te bir otelde bir süre kaldığı, daha sonra Fariduni ile aynı uçakta Moskova'ya döndüğü belirlendi.
Fariduni'nin yakalandığında yapılan ön ifadesinde, vizesi bittiği için Türkiye’ye gidip geldiğini itiraf ettiği belirtildi. Güvenlik kaynakları, 2 saldırganın Rusya'da radikalleştiği, Türkiye'de geçirdikleri sürenin kısa olduğu, bu sürenin "radikalleşme" için yeterince uzun olmadığı değerlendirmesinde bulundu.
Güvenlik kaynakları, son dönemde DAEŞ'in sözde Horasan Vilayeti kolunun saldırılarını aynı coğrafya üzerinde gerçekleştirdiğine dikkat çekti. Terör örgütü DEAŞ'ın en fazla hedef aldığı ülkelerin başında Türkiye geliyor. Son olarak 28 Ocak 2024'te iki DEAŞ'lı terörist Sarıyer'deki Santa Maria Kilisesi'nde bir saldırı gerçekleştirmiş, 1 kişi hayatını kaybetmişti.
Bu saldırının ardından DAEŞ'e yönelik peş peşe operasyonlar düzenlenmiş, çok sayıda kişi gözaltına alınmıştı. Güvenlik kaynakları, PKK, DAEŞ ve El Kaide gibi örgütler arasında ayrım yapmaksızın terörle mücadelesini kararlılıkla sürdürdüğünü kaydetti.
Bu yılın başında İran'ın Kirman kentinde İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin 4'üncü ölüm yılında düzenlediği saldırıda 84 kişi hayatını kaybetmiş, 284 kişi yaralanmıştı.
Terör örgütünün Afganistan ve çevre bölgelerde faaliyet gösteren kolu olarak bilinen DAEŞ sözde Horasan Vilayeti, Ekim 2022’de İran’ın Şiraz kentinde bulunan Şah Çerağ Camisi'ne saldırı düzenlemiş, 15 kişi hayatını kaybetmiş, 40 kişi de yaralanmıştı.
DAEŞ, Aralık 2022'de ise Afganistan'ın başkenti Kabil'de Çinlilere ait bir otele silahlı ve bombalı saldırı düzenlemiş, saldırıda da 3 kişi hayatını kaybetmiş, 15 kişi yaralanmıştı.