CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Silivri'de Gezi Parkı davasında aldıkları hapis cezaları onanan milletvekili Can Atalay ile Osman Kavala ve Tayfun Kahraman'ı ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, "Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) oturup bir karar vermesi lazım. Can Atalay'ın ve diğerlerinin de bir an önce çıkması lazım." dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gezi Parkı olayları davasında tutuklu bulunan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Can Atalay, Osman Kavala, Tayfun Kahraman'ı Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde ziyaret etti.
Kılıçdaroğlu'na CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu eşlik etti. Heyet saat 10.30 sıralarında cezaevi önüne geldi. Yaklaşık 3 saat süren görüşmenin ardından Kılıçdaroğlu gazetecilere açıklamalarda bulundu. "ADALETSİZLİK NEREDE VARSA BEN O ADALETSİZLİĞİ GİDERMEK İÇİN MÜCADELE EDERİM" Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
''Can Atalay, Osman Kavala ve Tayfun Kahraman'ı ziyaret ettik. Ziyaretimizin temel gerekçesi şu, açık ve net söylüyorum bu ülkede adalet yok. Halkın seçtiği bir milletvekili anayasaya aykırı olarak hukuka aykırı olarak demokrasiye aykırı olarak hapiste tutuluyorsa, bir sorun var demektir. Benim görevim de bu adaletsizliği daha görünür hale getirmektir. Adalet eğer gerçekten sağlanacaksa haksızlıklara karşı mücadele edilecekse, bu haksızlıklara muhatap olan gereksiz yere hukuksuzu bir şekilde hapse atılan insanlara yardım etmektir, onların yanında durmaktır. Benim görevim de budur. Ben adaleti savunuyorum. Hakkı savunuyorum. Hukuku savunuyorum. İnsan haklarını savunuyorum.
Demokrasiyi savunuyorum. Bu arkadaşlar hiçbirisi CHP'ye oy vermemiş olabilir ama bir kişi haksızlığa uğrar ve siz sessizliğinizi korursanız o zaman topluma da insanlığa da hizmet etmiyorsunuz demektir. Ben insana da, topluma da, herkese de hizmet etmek isterim. Adaletsizlik nerede varsa ben o adaletsizliği gidermek için mücadele ederim. Burada bu hapishanede çok kişi yatıyor, binlerce kişi yatıyor. Bu hapishanede avukatlar yatıyor, bu hapishanede düşünen insanlar yatıyor bu. Bu hapishanede gerçekten hasta doktora gidecek, tedavi olması gereken insanlar yatıyor. Biz bütün bu haksızlıklara karşı toplumun sesi olmak istiyoruz. Dürüst insanların, namuslu insanların sesi olmak istiyoruz. Haksız yere bir kişinin hapse atılması doğru değildir. Bir kişi haksızlığa uğruyor ve sessiz kalıyorsak o zaman bütün toplum haksızlığa uğradığında adaletsizlikle karşı karşıya kaldığında biz o zaman hiç sesimizi çıkarmamış oluruz. Biz mücadelemizi sürdüreceğiz.'' "CAN ATALAY'IN VE DİĞERLERİNİN DE BİR AN ÖNCE ÇIKMASI LAZIM" Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin Can Atalay hakkındaki sorusuna ise şu ifadelerle yanıt verdi:
''Can Atalay'la da görüştüm. Bakın şimdi eğer bir yargı yürütme organının kontrolünde ise yani sarayın kontrolündeyse açıkça söylemek gerekirse, o yargı adalete uygun karar vermez. O yargı sarayın talepleri doğrultusunda yani yürütme organının talepleri doğrultusunda karar vermiş olur. Can Atalay'ın durumu da böyledir. Can Atalay milletvekili olmadan önce daha sade bir vatandaşken gitti cumhuriyet savcılığına başvurdu. Temiz kağıdı aldı mı? Aldı. Sen milletvekili seçilebilir misin dediler. Evet seçilebilirsin dedi savcı da. Kağıdı verdi, aldı dosyalarını götürdü Yüksek Seçim Kurulu'na. Orada Yargıtay üyeleri var. Orada Danıştay üyeleri var. Onlar da dediler ki evet seçime girip milletvekili olabilirsin, parlamentoya girebilirsin dediler. Bu da seçime girdi. Vatandaş oyunu verdi milletvekili seçildi. Şimdi diyorlar ki hayır sen hapisten çıkamazsın. Niçin? Bir yanlışlık varsa en başta bu kararı verenler de yanlışlık var.