İstanbul Adliyesi önündeki polis kontrol noktasına yönelik terör saldırısına ilişkin soruşturmada 96 şüpheli gözaltına alınmıştı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç gözaltına alınan 96 şüpheliden 48'inin tutuklandığını bildirdi. Öte yandan terör saldırısına ilişkin soruşturmada savcılığın sevk yazısına ulaşıldı. Savcılığın sevk yazısında, saldırganlar Emrah Yayla ve Pınar Birkoç’un amacının örgüt yöneticilerinin talimatı doğrultusunda silahla adliyeye girerek, duruşma bahanesiyle eylem için hazır bekleyen şüphelilerin yardımıyla kamu görevlilerini rehin almak olduğu anlatıldı.
Adalet Bakanı Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, terör örgütü DHKP/C'li Emrah Yayla ve Pınar Birkoç'un Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önündeki polis kontrol noktasına yönelik silahlı saldırısına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada 14 şüphelinin "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ve "nitelikli kasten öldürme", 33'ünün "silahlı terör örgütüne üye olma", 1 şüphelinin ise "örgüte yardım etme" suçundan tutuklandığını açıkladı. Tunç, 48 şüphelinin ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığını belirterek, olayla ilgili adli soruşturmanın kapsamlı şekilde devam ettiğini kaydetti. Saldırı sonrasında sosyal medya hesaplarından provokatif paylaşımlar yaptığı tespit edilenlerle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 6 şüpheliden 5’inin tutuklandığını ifade eden Tunç, saldırgan Birkoç'un eylem esnasında 13. Ağır Ceza Mahkemesinde duruşmada yargılaması bulunan kardeşinin de eylem ile irtibatlı olduğunun değerlendirildiğini ve "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan tutuklandığını belirtti. Yılmaz Tunç, soruşturmalar kapsamında toplam tutuklanan şüpheli sayısının 54 olduğunu kaydederek, "Ülkemizin ve milletimizin huzurunu bozmak isteyen tüm terör örgütleriyle mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Savcılığın sevk yazısında, terör örgütü DHKP/C'nin yapısı, örgüt şeması, Grup Yorum ve İdil Kültür Merkezi ile Halkın Hukuk Bürosu'nun yapılanması anlatıldı. Yazıda, örgüt yöneticilerinin örgüt üyeleri arasında iş bölümü yapma, örgütün hedef ve amaçları doğrultusunda yapılacak eylem, gösteri yürüyüşü ve propaganda faaliyetlerine ilişkin talimat verdiği ve hiyerarşiyi belirledikleri aktarıldı. Sevk yazısında, saldırganlar Emrah Yayla ve Pınar Birkoç'un 6 Şubat günü saat 11.32 sıralarında İstanbul Adliyesi'nin karşısında bulunan E-5 yan yol üzerindeki İETT durağında otobüsten indikleri ve metrobüs üst geçidini kullanarak adliye yönüne geçtikleri belirtildi. Adliyenin D Blok kapısına yaklaştıklarında Birkoç'un polislerin yanına giderek, yüzlerine 2-3 saniye boyunca biber gazı sıktığı anlatılan yazıda, diğer saldırgan Yayla'nın da polisin göğsünü hedef alarak silahını ateşlemeye çalıştığı ancak ilk etapta silahın ateş almadığı kaydedildi. Yazıda, saldırganın yeniden silahını ateşlemesi sonucu polis memurunun ayağından yaralandığı, polislerden biri adliye binası, diğeri adliyenin C kapısı istikametine doğru giderken iki saldırganın da polisleri hedef alarak ateş ettiği bildirildi. Bu sırada adliyenin önündeki yaya yolunda yürüyen sivil vatandaşların C kapısı yönüne doğru koşmaya başladığı belirtilen yazıda, maktul Dilfiraz Karataş'ın saldırganlar tarafından açılan ateş sonucu sırt kısmından giren iki mermiyle yaralandığı ve hastanede hayatını kaybettiği kaydedildi. Yazıda, adliyenin C kapısı önündeki nöbet kulübesine doğru gelen polis memurunu silahla ateş ederek kovalayan Yayla'nın, kulübedeki polislerin karşılık vermesi üzerine etkisiz hale getirildiği, ardından ateş eden Birkoç'u da görevli polislerin etkisiz hale getirdiği belirtildi. Saldırıda 1 sivil vatandaşın hayatını kaybettiği, 3 sivil ile 3 polis memurunun yaralandığı aktarılan yazıda, saldırganların üzerinden ele geçirilen örgütsel dokümanlara da yer verildi. Yazıda, saldırının ardından yapılan aramada teröristlerin yanında, saldırıda kullandıkları 2 adet silah, turist hattı takılı 2 adet cep telefonu, çok sayıda plastik kelepçe, sahte bomba düzeneği, mermi, yedek şarjörler, falçata ve biber gazı bulunduğunun tespit edildiği bildirildi. Yayla'nın üzerinden çıkan kağıt parçasında bazı gazeteci ve milletvekillerinin isim, soy isim ve telefon numaralarını içeren not kağıtları bulunduğu aktarılan yazıda, diğer saldırgan Birkoç'un çantasından örgüte ait olduğu tespit edilen manifestonun çıktığı, içeriğinde ise ''DHKP/C terör örgütüne üye olmak'' suçundan yargılanan ve hükümlü bulunan örgüt mensuplarının serbest bırakılmasına dair taleplerin yer aldığının belirlendiği kaydedildi.