Çete şiddetinin artarak büyüdüğü Haiti'de sular durulmuyor. Başkent Port-au-Prince'in yüzde 90'ı şu an silahlı çetelerin kontrolü altında. Çete üyeleri Birleşmiş Milletler tarafından ulaştırılmaya çalışılan yardımları yağmalamaya ve halkı felakete sürüklemeye devam ediyor. Son raporlar, Haiti'de açlık düzeyinin son zamanlarda rekor seviyelerde yükseldiğini ortaya koyuyor. Buna göre Haiti'de halk gıda güvensizliğinde, "kıtlık" olarak tanımlanan en üst seviyeden bir önceki aşama olan "acil durum" seviyesinde.
Uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan açıklamada, Haiti halkının neredeyse yarısının, çete şiddetinin arttığı dönemde kıtlıkla mücadele ettiği belirtildi. Enflasyon ve kötü hasatların da Haiti'yi tarihteki en kötü "gıda güvensizliği" seviyesine ittiği kaydedildi. Dünya Gıda Programı Haiti direktörü Jean-Martin Bauer, "Artan açlık, ülkeyi parçalayan güvenlik krizini körüklüyor. Şimdi acil eyleme ihtiyacımız var; geniş ölçekte yanıt vermeyi beklemek bir seçenek değil" dedi.
4,97 MİLYON İNSAN KITLIKLA KARŞI KARŞIYA Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) raporunda yaklaşık 11,5 milyonluk Haiti nüfusundan 4,97 milyon insanın açlıktan kaynaklanan krizle karşı karşıya olduğu kaydedildi. Sekiz bölgenin artık "acil durum" aşamasında olduğu değerlendirildi; bu, kıtlıktan önceki en kötü seviye olarak biliniyor. Haiti, ülkeyi ele geçiren çetelerin bir dizi saldırı başlatmasından bu yana şiddetle mücadele ediyor. Çatışmalarda binlerce kişi öldü ve yüz binlerce kişi yerinden edildi.HALKIN YÜZDE 5'İ İNSANİ YARDIMA ERİŞEBİLİYOR Bölge liderleri bir geçiş konseyi oluşturmaya çalışıyor ve Başbakan Ariel Henry, konsey kurulduğunda görevinden istifa edeceğine söz verdi. Haitililerin yalnızca yüzde 5'i insani gıda yardımına ulaşabiliyor. BM verilerine göre, bu ay sadece iki hafta içinde 30 binden fazla insan başkentteki şiddet ve kıtlıklardan kaçmak zorunda kalarak yerinden edildi. Yardım grubu Mercy Corps'un Haiti kolunun başında bulunan Laurent Uwumuremyi, çetelerin artık başkentin neredeyse yüzde 90'ını kontrol ettiğini, temel işlerin imkansız olduğunu, altyapının çöktüğünü, malzeme sıkıntısının olduğunu ve hastanelerin çökmenin eşiğinde olduğunu söyledi.