İnsan Hakları İzleme Örgütü, Gazze'de felaket koşullarındaki insani durumu ortaya koyan yeni bir rapor yayınladı. Örgüt, sivillerin zorla yerinden edilmesinin "savaş suçu ve insanlığa karşı suç" olduğunu gösteren kanıtlara sahip olduğunu açıkladı. İsrail'in zorla yerinden etme politikasının Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından araştırılması çağrısında bulunan örgüt, ayrıca İsrail'e yönelik hedefli yaptırımların uygulanmasını ve silah satışlarının durdurulmasını istedi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün raporuna göre, İsrail, Gazze'deki Filistinli sivillerin "kasıtlı ve kitlesel zorla yerinden edilmesini" sağlamak için tahliye emirlerini kullanıyor. Raporda, bu politikanın insanlığa karşı suç teşkil ettiği belirtiliyor.
Önde gelen uluslararası hak örgütünün "Umutsuz, Aç ve Kuşatılmış': İsrail'in Gazze'deki Filistinlileri Zorla Yerinden Etmesi" başlıklı raporu, İsrail'in en tartışmalı politikalarından biri olan tahliye emirlerinin kullanımını hedef alıyor. Bu politikalar, Gazze içinde kitlesel yerinden edilmelere yol açıyor ve birçok insanın birçok kez yerinden edilmesine neden oluyor.
ABD merkezli grup, "sivil nüfusun zorla yerinden edilmesinin savaş suçu" olduğunu öne süren deliller topladığını belirterek, bunun " Cenevre Sözleşmeleri'nin ağır ihlali ve uluslararası ceza mahkemesinin Roma Statüsü uyarınca suç" olduğunu bildirdi.
İsrail, Gazze Şeridi'ni tampon bölge oluşturarak ikiye bölmeye ve uzun süreli askeri varlığını destekleyecek yeni altyapı inşa etmeye çabalıyor. Gazze'nin kuzeyindeki sakinler, sürekli güneye doğru sürgün edildikleri tahliye emirlerine maruz kalıyor.
İsrail'in zorla yerinden etme politikasının Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından araştırılması çağrısında bulunan İnsan Hakları İzleme Örgütü, ayrıca İsrail'e yönelik hedefli yaptırımların uygulanmasını ve silah satışlarının durdurulmasını istedi.
İsrail'in tahliye emirleri, nüfusun yüzde 90'ından fazlasının (1,9 milyon Filistinli) yerinden edilmesine ve son 13 ayda Gazze'nin büyük bir bölümünün tahrip edilmesine yol açtı.
Uluslararası hukuka göre, Gazze'deki işgalci güç olan İsrail, çatışmaların sona erdiği bölgelerdeki yerinden edilmiş kişilerin evlerine geri dönmesini kolaylaştırmakla yükümlü.
İsrail'in bunun yerine, okullar, dini ve kültürel kurumlar da dahil olmak üzere sivil altyapıyı kasten yok ederek veya ciddi şekilde hasar vererek yıkımlar gerçekleştirdiği vurgulanıyor.