Slovakya Başbakanı Robert Fico'nun, başkent Bratislava'daki Bakanlar Kurulu Toplantısı sonrasında düzenlenen silahlı saldırıda yaralanması, dünyada siyasi liderlere düzenlenen suikastları tekrar gündeme getirdi. İşte yakın geçmişte öne çıkan liderlere yönelik düzenlenen bazı saldırılar...
Eski Japonya Başbakanı Abe Şinzo, Japonya'nın Nara kentinde Temmuz 2022'de katıldığı seçim kampanyasında silahla vurularak hayatını kaybetti. Abe için Tokyo'nun merkezindeki Zojo-Ji Budist Tapınağı'nda az sayıda kişiyle basına kapalı bir cenaze töreni yapıldı. Abe'ye suikast düzenleyen 42 yaşındaki Yamagami Tetsuya eski Başbakan'ın Birleşme Kilisesi'yle bağlantısı olduğu inancıyla Abe'yi hedef aldı.
ABD'nin 35. Başkanı John F. Kennedy, 22 Kasım 1963'te Dallas'ta uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetti. Suikastın faili olarak yakalanan Lee Harvey Oswald ise gözaltındayken Jack Ruby tarafından öldürüldü. Resmi açıklamalarda Ruby'nin, Oswald'u "bireysel tepki" nedeniyle öldürdüğü ve herhangi bir örgütle bağlantısının kurulmadığı iddia edildi. Kennedy suikastı, üzerinden geçen yaklaşık 61 yıla rağmen hala birçok soruyu içerisinde barındırıyor. Hakkında birçok komplo teorisi üretilen suikast, "Killing Kennedy" isimli filmle beyaz perdeye aktarıldı.
1964'ten suikasta uğradığı 25 Mart 1975'e kadar Suudi Arabistan'da krallık yapan Faysal bin Abdulaziz, ülkede bir dizi reformu hayata geçirdi. Televizyonların kurulmasını, kız okullarının açılmasını sağladı. ABD'nin Yom Kippur Savaşı'nda İsrail'e destek vermesi nedeniyle Petrol İhraç Eden Arap Ülkeleri Birliğinin petrol ambargosu kararı almasında ve tarihte "1973 Petrol Krizi" olarak bilinen olayda önemli rol oynadı. Kral Faysal, sarayında yeğeni Faysal bin Musad tarafından vurularak öldürüldü.
Güney Kore'de yönetimi 1961'de askeri darbeyle ele geçiren Devlet Başkanı Park Chung-hee, 26 Ekim 1979'da arkadaşı Kim Jae Kyu tarafından bir restoranda silahla vurularak öldürüldü. Kaynaklarda, İstihbarat Başkanı olan Kim'in, ülkeyi "demir yumrukla" yönettiği aktarılan Park'ı "Güney Kore'ye demokrasiyi geri getirmek için" öldürdüğünü söylediği belirtiliyor.
Eski Cumhurbaşkanı Cemal Abdülnasır'ın ölümünün ardından Mısır'da yönetime geçen Enver Sedat, İsrail ile yakınlaşması nedeniyle suikasta kurban gitti. Mısır Cumhurbaşkanı Sedat, 6 Ekim 1981'de, 6 Ekim Savaşı'nın (Yom Kippur) 8. yılı kutlamalarında düzenlenen resmi geçit töreninde, sonradan İslami Cihad Hareketi mensubu oldukları açıklanan Mısır ordusu subayları Halid el-İslambuli ve arkadaşlarınca kurşunlanarak öldürüldü. "Dindar Cumhurbaşkanı" olarak bilinen Sedat, İsrail'i 1967 sınırları ile tanımak için Arap ülkelerine çağrıda bulundu ancak "hain" ilan edilerek öldürüldü.
Hindistan'ın ilk ve tek kadın Başbakanı olan İndira Gandi de suikasta kurban giden liderler arasında. Gandi, Sihler'e ait "Altın Tapınak"a yapılan askeri baskının emrini verdiği gerekçesiyle 2 Sih korumasınca 31 Ekim 1984'te vurularak hayatını kaybetti. Gandi'nin öldürülmesinin ardından Hindistan'da Sihlere yönelik saldırılarda binlerce kişi öldürüldü.
Eski İsveç Başbakanı Olof Palme, Güney Afrika'daki ırkçı rejimin yanı sıra hem ABD hem de Sovyetler Birliği'ni eleştiriyordu. Palme hükümeti, 1984'te PKK'yı terör örgütü olarak tanıdı. Palme, 28 Şubat 1986'da eşiyle gittiği sinema salonundan çıktıktan sonra arkasından yaklaşan bir kişinin ateş açması sonucu yaşamını yitirdi. Stockholm'un en işlek caddelerinden birinde eşiyle evine doğru yürüyen Palme'nin vurulduğu gün, korumaları yanında değildi. Terör örgütü PKK'nın da şüphelileri arasında yer aldığı suikasta ilişkin onlarca kitap yazılırken, cinayete ilişkin soru işaretleri bugün hala devam ediyor.
Eski İsrail Başbakanı İzak Rabin de suikasta kurban giden liderler arasında yer alıyor. İsrail ile Filistin arasında barış sağlanması için gösterdiği çabalar Rabin'in sonunu hazırladı. Rabin, iki devletli çözüm girişimi için Filistin Kurtuluş Örgütü ile İsrail arasında 13 Eylül 1993'te imzalanan Oslo Anlaşması'na imza atan isim oldu. Aynı zamanda eski İşçi Partisi lideri olan Rabin, 4 Kasım 1995'te Tel Aviv'de katıldığı mitingin ardından İsrailli "aşırı sağcı" Yigal Amir tarafından silahla vurularak öldürüldü. Suikast sonrası Filistin-İsrail meselesinde iki devletli çözüm olasılığı daha da zor hale geldi.
Lübnan'ı "yeniden inşa eden siyasetçi" olarak bilinen eski Başbakan Refik el-Hariri'ye yönelik suikast, ülkenin kaderini derinden etkiledi. Ülkedeki 15 yıllık iç savaşın sona ermesine ciddi katkılar sunduğu gibi savaştan sonra 1992'de yönetime gelen ve savaşın izlerini silmek için yeniden imara öncülük eden Hariri, 14 Şubat 2005'te başkent Beyrut'ta konvoyunun geçişi sırasında patlatılan bir ton bomba yüklü araçla suikasta kurban gitti. Lübnan, Hariri suikastından sonra ciddi kutuplaşmaya girdi ve siyasi belirsizlikler ülkeyi derinden etkiledi.
Türkiye'de de birçok siyasi lider, suikast girişimlerine maruz kaldı. Eski Başbakan Bülent Ecevit'e yönelik biri ABD'de bir Rum tarafından olmak üzere birçok suikast girişiminde bulunuldu. Ecevit'in atlattığı suikast girişimlerinden biri 29 Mayıs 1977'de İzmir'in Çiğli ilçesinde yaşandı. Seçim çalışmaları için İzmir'de yapılacak miting hazırlığı sırasında seçim otobüsüne binmek üzere olan Ecevit'e yaklaşan biri ateş açtı ancak kurşun sıyırarak arkada bulunan bir kişiye isabet etti.
Turgut Özal ise başbakan olarak görev yaptığı sırada, partisi ANAP'ın 18 Haziran 1988'de Ankara'da düzenlenen kongresinde kürsüde yaptığı konuşmada, Kartal Demirağ tarafından silahlı saldırıya uğradı. Parmağından yaralanan Özal, suikast girişimi sonrası tekrar kürsüye çıkarak konuşmasını tamamladı.