Rize'nin Hemşin ilçesindeki 4.7 büyüklüğündeki depremin ardından Çayeli ilçesinde meydana gelen heyelanda 1 kişinin hayatını kaybetmesi “Depremler heyelanı tetikler mi?" sorusunu gündeme getirdi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sismoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Özgenç Akın, “Depremler heyelanı tetikler, çünkü doğada Newton'un tepki yasası geçerlidir. Özellikle bölgemiz çok dik yamaçlara sahip ve yağış oranı da çok yüksek. Bu yağış oranı da çok yüksek olduğu için stabil olmayan yer altı tabakaları heyelanlara sebep olacaktır" dedi.
Rize'de depremin ardından yaşanan heyelanda 1 kişi hayatını kaybetti.
Depremden sonra heyelanı yaşayan vatandaşlar, özellikle yıl boyunca yağış alan bölgede heyelan riskiyle karşı karşıya.
Bölgedeki hareketlilik ve son durumu ise Dr. Öğretim Üyesi Özgenç Akın değerlendirdi. Türkiye'nin deprem konusunda aktif Alp-Himalaya kuşağında yer aldığını belirten Akın, depremlerin meydana gelmesinin normal olduğunu belirterek yüzeye yakın depremlerin yıkıcı olabileceğini söyledi.
Rize'deki son depremi analiz eden Akın, 4 büyüklüğündeki depreme hiç şaşırmadıklarını ifade etti. Rize'de, Ordu'da, Trabzon'da, Batum'da faylar olduğunu belirten Akın, bu fayların hepsinin MTA'nın diri fay haritasında işaretli olmadığını belirtti.
Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fay zonlarına olan yakınlığın, Rize için tehlikeli bir durum yansıttığını ifade eden akın, "6 Şubat depreminde 600-700 kilometre uzaklıkta olmamıza rağmen Trabzon'da sallandık ve ciddi şekilde hissettik. Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fay hatlarına olan yakınlığımızdan dolayı depremlerin de bizi doğrudan ve ciddi şekilde etkileyebileceğini düşünüyoruz. Rize'de daha küçük bir fayda meydana gelen 4.7 büyüklüğündeki bir deprem Trabzon için yıkıcı olmayabilir ancak örneğin Bingöl Karlıova civarında 7 ve 7'den büyük bir deprem bekliyoruz. Dolayısıyla bu depremin bizi etkileyemeyeceğini söyleyemeyiz” şeklinde konuştu.
Özgenç Akın, kentte en çok merak edilen soru "deprem heyelanı tetikler mi?" konusunda ise durumun bir kütle hareketine yol açacağını belirterek, "Bölgemiz çok dik yamaçlara sahip ve yağış oranı da çok yüksek. Bu yağış oranı da çok yüksek olduğu için stabil olmayan yer altı tabakaları heyelanlara sebep olacaktır. Dolayısıyla kütle hareketi ve yağışın da fazla olması, eğimin fazla olması bu heyelanları tetikleyecektir” açıklamasında bulundu.
Akın alınması gereken önlemleri de sıraladı. Zemin etütlerinin parsel bazlı yapılması gerektiğini belirtti. Akın önlemleri şu şekilde sıraladı: "Makro bölge ve mikro bölgeleme çalışmaları yapılması gerek. Mikro bölgeleme çalışmaları daha yüzeye yakın, daha sık aralıklarla ölçümler alınarak yapılırken, makro bölge çalışmaları ise daha derin ve daha geniş alanda tüm şehri, hatta tüm bölgeyi kapsayacak şekilde yapılır..."
"... Bu çalışmalar bir kentin inşasında mutlaka uzman yer bilimciler tarafından yapılmalıdır. Sonuçların çok iyi bir şekilde analiz edilip, imar planlarının da buna göre yapılması can ve mal kayıplarını önleyecektir”
Rize’de 15 Ekim'de 4.7 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti. Rize tarihinde ilk defa büyüklüğü 4’ü aşan bir deprem yaşandığı belirtilirken, Rize’ye en yakın büyük deprem 1892’de Artvin’de büyüklüğü bilinmeyen ancak 6 büyüklüğünde olduğu tahmin edilen deprem ve 1906 yılında Erzurum’un Toprakkale-Oltu bölgesinde yaşanan 6 büyüklüğündeki deprem olarak biliniyor.